[A1] ''Woher'' Anlamı Cümle İçinde Kullanılışı Ve Cümle Örnekleri

A1 seviye konu

ahmetyusufc

Kurucu
Moderatör
Vip Üye
Çalışkan
Kursiyer
Woher?

Woher Kelimesi Türkçede; nereden? hangi yerden, hangi yönden, hangi kaynaktan? kimden, neyden kaynaklı, [az önce bahsedilen] yerden/kaynaktan anlamlarına gelmektedir. Woher kelimesi ile ilgili Türkçe ve almanca cümle örnekleri ve Almanca woher kelimesinin cümle içinde kullanımlarına dair verilere buradan ulaşabilirsiniz.

anderswoher {adj}başka yerden, farklı yerden
irgendwoher {adv}herhangi bir yerden
nirgendher {adv}hiçbir yerden
sonst woherbaşka yerden
der Sinneswandelfikir değiştirme

DEUTSCHTürkisch
Geh hin, woher du gekommen bist!Geldiğin yere git!
Woher bist du so braun?Bu kadar esmer olman neden kaynaklaniyor?
Woher kommen Sie?Nerelisiniz?
Woher kommst du?Nerelisin?
Woher kommt die Milch?Süt nereden geliyor?
Woher bekommen wir das Geld?Parayı nereden alıyoruz?
Woher diese Aussage kommt, weiß ich nicht.Bu ifadenin nereden geldiğini bilmiyorum.
Woher dieser plötzliche Sinneswandel?Bu ani fikir değişikliği nereden geldi?
Woher haben Sie das Dokument?Belgeyi nereden aldınız?
Woher haben Sie denn das Hemd?O gömleği nereden aldın?
Woher haben sie die Information?Bilgileri nereden aldınız?
Woher haben Sie dieses schöne Kleid?Bu güzel elbiseyi nereden aldın?
Woher haben Sie meine Telefonnummer erfahren?Telefon numaramı nasıl öğrendin?
Woher haben sie so viel Geld?Bu kadar parayı nereden buldular?
Woher hast du denn den blauen Fleck am Bein?Bacağındaki morluğu nereden aldın?
Woher hast du denn diese Narbe?O yara izin nereden?
Woher hast du diese komischen Schuhe?Bu garip ayakkabıları nereden aldın?
Woher hast du das gewusst?Bunu nerden biliyordun?
Woher soll ich das wissen?Bunu nerden bileyim?
Woher hast du das gewusst?Bunu nerden biliyordun?
Woher soll ich das wissen?Bunu nerden bileyim?
Woher weißt du das alles?Bunları nereden biliyorsun?
Woher willst du das wissen?Nereden bileceksin ki?
Woher hast du dieses ganze Geld?Bütün bu parayı nereden buldun?
Woher hast du dieses Kostüm?Bu kostümü nereden aldın?
Woher hast du es genommen, dass ich deine Hilfe brauche?Yardımına ihtiyacım olduğunu nereden çıkardın?
Woher hast du es gewusst?Nasıl bildin?
Woher hast du gewusst, dass ich hier bin?Burada olduğumu nasıl bildin?
Woher kenne ich dich?Seni nereden hatırlıyorum?
Woher kenne ich diesen Jungen?Bu çocuğu nereden tanıyorum?
Woher kennen Sie ihn?Onu nereden tanıyorsunuz?
Woher kennen Sie meine Frau?Karımı nereden tanıyorsun?
Woher kennen Sie mich?Beni nereden tanıyorsun?
Woher kennst du dich in dieser Sache so gut aus?Bu şeyi nasıl bu kadar iyi biliyorsun?
Woher kennst du dich so gut in der Geschichte Japans aus?Japonya tarihini nasıl bu kadar iyi biliyorsun?
Woher kennst du meinen Namen?Adımı nereden biliyorsun?
Woher kennst du meinen Vater?babamı nereden tanıyorsun?
Woher kommen die Geräusche?Gürültüler nereden geliyor?
Woher kommen eure Vorfahren?Atalarınız nereden geldi?
Woher kommst du denn?Nereden geliyorsun?
Was hast du die ganze Zeit gemacht?bunca zaman ne yaptın
Woher kommst du mit diesem schweren Koffer?Bu ağır bavulla nereden geliyorsun?
Woher kommt das Licht?Işık nereden geliyor?
Woher kommt die attraktive Frau?Çekici kadın nereden geliyor?
Woher kommt dieser gelbe Zug?Bu sarı tren nereden geliyor?
Woher kommt dieses Selbstvertrauen?Bu güven nereden geliyor?
Woher kommt dieses Wort?Bu kelime nereden geliyor?
Woher nehmen Sie sich die Dreistigkeit, mir das zu sagen?Bunu bana söyleme cesaretini nasıl buluyorsun?
Dreistigkeit:küstahlık
Woher nehmen wir die Steine und auf wen wollen wir sie werfen?Taşları nereden alıyoruz ve kime atmak istiyoruz?
Woher soll ich das denn wissen!Bunu nereden bileyim!
Woher soll ich denn wissen, wo er ist?Onun nerede olduğunu nasıl bilebilirim?
Woher soll ich wissen, dass du jetzt nicht lügst?Şimdi yalan söylemediğini nereden bileyim?
Woher stammen eigentlich die Germanen?Almanlar aslında nereden geliyor?
Woher stammt das Geld?Para nereden geliyor?
Woher stammt diese Idee?Bu fikir nereden geldi?
Woher stammt diese Melodie?Bu melodi nereden geliyor?
Woher stammt dieses Zitat?Bu alıntı nereden geldi?
Woher weiß er das? Ali, hast du es ihm gesagt?Nasıl biliyor? Ali, ona söyledin mi?
Woher weiß Ali, was ich genau brauche?Ali tam olarak neye ihtiyacım olduğunu nereden biliyor?
Woher weißt du das?Nereden biliyorsun?
Woher weißt du das? Kannst du Gedanken lesen?Nereden biliyorsunuz? Zihin okuyabiliyor musun?
Woher weißt du so viel über Ali?Ali hakkında bu kadar çok şeyi nereden biliyorsun?
Woher weißt du, dass Ali einen Hund hat?Ali'nin köpeği olduğunu nereden biliyorsun?
Woher weißt du, dass Ali Ebru mag?Ali'nin Ebru'yu sevdiğini nereden biliyorsun?
Woher weißt du, dass Ali nicht glücklich ist?Ali'nin mutlu olmadığını nereden biliyorsun?
Woher weißt du, dass Ali nie nach Berlin gegangen ist?Ali'nin Berlin'e hiç gitmediğini nereden biliyorsun?
Woher weißt du, wann du aufhören musst?Ne zaman duracağını nereden biliyorsun?
Woher weißt du, was er braucht?Onun neye ihtiyacı olduğunu nereden biliyorsun?
Woher weißt du, was ich denke?Ne düşündüğümü nereden biliyorsun?
Woher weißt du, was ich gesagt habe?Ne dediğimi nereden biliyorsun?
Woher weißt du, wie sie heißt?Onun adını nereden biliyorsun?
Woher weißt du, wo ich wohne?Nerede yaşadığımı nereden biliyorsun?
Woher wissen Sie das alles?Bütün bunları nereden biliyorsunuz?
Woher wissen Sie das?Bunu nereden biliyorsunuz?
Woher wissen wir das?Bunu nereden bilebiliriz?
Woher wisst ihr das alles?Bütün bunları nereden biliyorsunuz?
Woher willst du das wissen?Nereden bileceksin ki?
Woher willst du wissen, dass das keine Falle ist?Bunun bir tuzak olmadığını nereden bileceksin ki?
Woher willst du wissen, dass das Alis Wagen ist?Bunun Ali'nin arabası olduğunu nereden bileceksin ki?
Woher willst du wissen, dass dich er mit den Augen auszieht?Gözleriyle seni soyduğunu nereden bileceksin ki?
Woher willst du wissen, dass die Typen nicht versuchen, uns umzubringen?Bu adamların bizi öldürmeye çalışmadığını nereden bileceksin ki?
Woher willst du wissen, dass sich das nicht wiederholt?Bunun bir daha olmayacağını nereden bileceksin ki?
Woher willst du wissen, dass Ali nicht glücklich ist?Ali'nin mutlu olmadığını nereden bileceksin ki?
Woher willst du wissen, dass Ali Polizist ist?Ali'nin polis olduğunu nereden bileceksin ki?
Woher wissen Sie, dass ich nicht von hier bin?Buralı olmadığımı nereden biliyorsunuz?
Woher wissen Sie, wie schwer das ist?Bunun ne kadar zor olduğunu nereden biliyorsunuz?
Woher wissen wir, dass das nicht wahr ist?Bunun doğru olmadığını nereden bilebiliriz?
Woher wissen wir, dass er unschuldig ist?Suçsuz olduğunu nereden bilebiliriz?
Woher wissen wir, dass sie diejenige ist, die sie zu sein behauptet?Onun iddia ettiği kişi olduğunu nereden bilebiliriz?
Woher wollen Sie wissen, dass sich das nicht wiederholt?Bunun bir daha olmayacağını nereden bileceksiniz ki?
Woher wollt ihr wissen, dass das Ahmets Wagen ist?Bunun Ahmetin arabası olduğunu nereden bileceksiniz ki?
Woher wusstest du das alles?-Bütün bunları nasıl bildin?
Woher wusstest du das?Bunu nasıl bildin?
Woher wusste sie, dass wir kommen?Geldiğimizi nereden biliyordu?
Woher wusste Ali das?Ali bunu nereden biliyordu?
Woher wussten die Politiker im Voraus, dass im September die zweite
Welle des Coronavirus anfängt?
Politikacılar, koronavirüsün ikinci dalgasının Eylül ayında başlayacağını
önceden nasıl biliyorlardı?
Woher wussten Sie das alles?Bütün bunları nasıl bildiniz?
Woher wussten Sie das?Bunu nasıl bildiniz?
Woher wussten sie das?Bunu nasıl bildiler?
Woher wussten Sie, dass ich in Istanbul aufgewachsen bin?İstanbul'da büyüdüğümü nereden bildiniz?
Woher wussten Sie, dass ich Türke bin?Türk olduğumu nasıl anladınız?
Woher wusstest du, dass ich Türkin bin?Türk olduğumu nereden anladın?
Woher wussten Sie, dass Ali hier ist?Ali'nin burada olduğunu nasıl bildiniz?
Woher wusstest du denn, dass wir bei Ali sind?Ali ile olduğumuzu nereden bildin?
Woher wusstest du, dass das nicht wahr war?Bunun doğru olmadığını nereden bildin?
Woher wusstest du, dass er nicht Ali heißt?Adının Ali olmadığını nereden bildin?
Woher wusstest du, dass er Ali heißt?Adının Ali olduğunu nereden bildin?
Woher wusstest du, dass er verheiratet ist?Evli olduğunu nasıl anladın?
Woher wusstest du, dass heute mein Geburtstag ist?Bugünün benim doğum günüm olduğunu nasıl bildin?
Woher wusstest du, dass ich gelogen habe?Yalan söylediğimi nasıl anladın?
Woher wusstest du, dass ich hier war?Burada olduğumu nasıl bildin?
Woher wusstest du, dass ich Hunger habe?Aç olduğumu nasıl anladın?
Woher wusstest du, dass ich hungrig bin?Aç olduğumu nasıl anladın?
Woher wusstest du, dass ich nur etwas vorspielte?Sadece rol yaptığımı nereden bildin?
Woher wusstest du, dass Ali krank ist?Ali‘nin hasta olduğunu nasıl bildin?
Woher wusstest du, dass Ali krank war?Ali‘nin hasta olduğunu nasıl bildin?
Woher wusstest du, was sie wollte?Ne istediğini nasıl anladın?
Woher wusstest du, wo du mich finden konntest?Beni nerede bulacağını nasıl bildin?
Woher wusstet ihr das alles?Bütün bunları nasıl bildiniz?
Woher wusstet ihr, dass ich Deutscher bin?Alman olduğumu nasıl anladıniz?
Woher kommen Sie? Aus Gmünd.Nerelisin? Gmünd'den.
Wohin fliegt Ahmet? Nach Antalya.Ahmet nereye uçuyor? Antalya'ya.
„Woher hast du meine Nummer?“Numaramı nereden aldın?
Woher hast du so viel Geld?“Bu kadar parayı nereden buldun?"
„Woher weißt du das denn alles?“ Bütün bunları nereden biliyorsun?
„Ich arbeite doch in der Bibliothek.Kütüphanede çalışıyorum.
Da hört und lernt und liest man viel.Orada çok şey duyuyor, öğreniyor ve okuyorsunuz."
Ich muss wissen, woher diese Zitate kommen.Bu alıntıların nereden geldiğini bilmem gerekiyor.
Ich muss wissen, woher du die Zitate genommen hast.Alıntıları nereden aldığını bilmem gerekiyor.

Woher kelimesi ile ilgili Türkçe almanca cümle örnekleri Hacı Ahmet Altıner' in hazırladığı örneklerdir. Emek edip hazırladığı için onada ayrıca teşekkürlerimizi sunuyoruz.
 

Benzer konular

Geri
Üst