Bu kısımda B1 sınavları konuşma bölümlerinde kullanılabileceğiniz, cümle kalıplarını inceleyebilirsiniz. Cümleler konu konu ayrılmış bir şekilde ulaşabilirsiniz. Özellikle sınav odaklı çalışan arkadaşlarımıza konuşma pratikleri yaparken bu cümleleri sık kullanmaları ve örnek almaları ciddi kolaylık sağlayacaktır.
Giriş Cümleleri
Hast du Zeit für nächstes Wochenende?
Önümüzdeki haftasonu zamanın var mı?
Ja, ich habe Zeit, aber warum hast du gefragt?
Evet zamanım var ama neden sordun?
Am nächsten Wochenende werde ich einen Ausflug machen.
Gelecek hafta sonu bir geziye çıkacağım.
Ich möchte einen Ausflug machen.
Bir gezintiye çıkmak istiyorum.
Möchtest du einen Ausflug machen?
Bir gezintiye çıkmak ister misin?
Hast du am Samstag um acht Uhr Zeit?
Cumartesi saat sekizde vaktin var mı?
Hast du Zeit am Samstag?
Cumartesi vaktin var mı?
Ja, ich habe Zeit für das Wochenende.
Evet haftasonu için zamanım var
Ja, ich habe Zeit, aber warum hast du gefragt?
Evet zamanım var ama neden sordun?
Ich möchte einen Ausflug machen.
Bir gezintiye çıkmak istiyorum.
Ich möchte eine Party machen.
Bir parti yapmak istiyorum.
Ich möchte eine Feier machen.
Bir kutlama yapmak istiyorum.
Ich möchte die Prüfung feiern.
Sinavi kutlamak istiyorum.
Ich möchte grillen.
Mangal yapmak istiyorum.
Möchtest du einen Ausflug machen?
Bir gezintiye çıkmak ister misin?
Möchtest du eine Party machen.
Bir parti yapmak ister misin?
Möchtest du eine Feier machen.
Bir kutlama yapmak ister misin?
Möchtest du die Prüfung feiern.
Sinavi kutlamak ister misin?
Möchtest du grillen.
Mangal yapmak ister misin?
Wir könnten Party machen.
Parti yapabiliriz.
Wir könnten einen Ausflug machen.
Bir seyahate çıkabiliriz.
Wir können eine Feier machen.
Bir kutlama yapabiliriz.
Wir können das Bestehen der Prüfung feiern.
Sınavı geçmeyi kutlayabiliriz.
Wir können grillen.
Izgara yapabiliriz.
Wollen wir Party machen?
Parti yapmak ister miyiz? Parti yapalim mi?
Wollen wir einen Ausflug machen?
Bir seyahate çıkmak istiyor muyuz?
Wollen wir eine Feier machen?
Bir kutlama yapmak istiyor muyuz?
Wollen wir grillen mit unseren Freunden?
Arkadaşlarımızla mangal yapmak istiyor muyuz?
Wir sind am Wochenende zu der Geburtstagsfeier eingeladen.
Hafta sonu doğum günü partisine davet edildik.
Wir sollten dorthin gehen. Denn … ist unsere gute Freundin.
Oraya gitmeliyiz. Çünkü … bizim iyi bir arkadaşımız.
Was denkst du? Kommst du mit?
Sen ne düşünüyorsun? Benimle gelir misin?
Unser Lehrer bittet uns, eine Party zu planen.
Öğretmenimiz bir parti planlamamızı istiyor.
Unser Lehrer bittet uns, … zu besuchen.
Öğretmenimiz …'yı ziyaret etmemizi istiyor.
Wir wollen uns am Wochenende bei mir treffen, um eine Party zu planen.
parti planlamak için hafta sonu beraber buluşalim.
Wir wollen uns am Wochenende bei mir treffen, um Deutsch zu lernen.
Almanca öğrenmek için hafta sonu beraber buluşuyoruz.
Wir werden eine Party geben.
Bir parti veriyoruz.
Was ist der Anlass?
Ne vesilesi ile?
Gibt es einen Anlass?
Ne davetidir bu?
Es gibt keinen besonderen Anlass.
Özel bir şey yok.
Ich habe Geburtstag.
Doğum günüm var.
Wir feiern unseren Hochzeitstag.
Düğünümüzü kutluyoruz.
Es wäre toll, wenn du kommen könntest.
Gelebilirsen çok iyi olur.
GELİŞME CÜMLELERİ
Ja, gern!
Evet, memnuniyetle!
Warum nicht?
Neden olmasın?
Du hast Recht.
Haklisin.
Ja, das ist eine gute Idee!
Evet, bu iyi bir fikir!
Das ist keine schlechte Idee.
Bu kötü bir fikir değil.
Das ist ein guter Vorschlag!
Bu iyi bir öneri!
Das ist ja großartig / fantastisch / unglaublich.
Bu harika / fantastik / inanılmaz.
Sehr gut / prima / super
Çok iyi / harika / Süper
Ausgezeichnet! / Toll! / Klasse! / Exzellent! / Perfekt!
/ çılgınca / klas / olağanüstü / mükemmel
Ach so? / Ach wirklich?
Ah, öyle mi (doğru mu)? / Gerçekten mi?
Wie interessant.
Ne kadar ilginç.
Nein so was!
Yok artik!
Ach, komm!
Hadi canim!
Das wusste ich nicht.
Bunu bilmiyordum.
Ist das nicht einfach großartig?
Bu harika değil mi?
Wie schrecklich!
Ne kadar korkunç!
Was für eine ungewöhnliche Situation.
Ne sıradışı bir durum.
Wie war die Reaktion?
Tepki nasıldı?
Was hat sie / er (denn) gesagt / getan?
dedi ki? / ne yaptı ki?
Das hört sich nicht so gut an.
Bu kulaga pek hos gelmiyor.
Problem Cümleleri
Wir haben noch Probleme zu lösen:
Hala çözmemiz gereken sorunlar var:
Zum Beispiel:1-… und 2-...
Ich kann diese Aufgaben erledigen.
Bu görevleri yapabilirim.
Das ist großartig!
Bu harika!
Kannst du das machen?
Sen bunu Bunu yapabilir misin?
Ja, das kann ich.
Evet yapabilirim.
Ich mache diese Aufgabe.
Bu görevi ben yapıyorum.
Ulaşılam ile İlgili Cümleleri
Ich glaube am besten fahren wir mit dem Zug.
Sanırım yapılacak en iyi şey trene binmek.
Der Zug ist schnell und komfortabel.
Tren hızlı ve rahattır.
Wir kaufen das Ticket, wenn wir losfahren.
Yola koyuldugumuzda bileti aliriz.
Ich habe ein Auto, wir können damit fahren.
Arabam var, Onunla gidebiliriz.
Wenn wir mit dem Auto fahren, können wir die Kosten teilen.
ile gidersek, maliyeti paylaşabiliriz.
Ich habe einen LKW.
Benim bir kamyonum var.
Ich habe einen Transporter.
Benim bir transportum var.
Soll ich dich (von zu Hause / von der arbeit) abholen?
Seni (evden / işten) alayım mı?
Wir können Google Maps nutzen.
Google haritalari kullanabiliriz.
Mein Auto hat Navigation.
Arabamın navigasyonu var.
Wann kommen sie und wann gehen sie?
Ne zaman geliyorlar ve ne zaman gidiyorlar?
Sie kommen mit dem Flugzeug oder mit dem Bus?
Uçakla mı otobüsle mi geliyorlar?
Wer wird sie treffen?
Onlarla kim buluşacak?
Ich kann sie von dort abholen.
Onlari oradan alabilirim.
Wo bleiben sie abends?
Akşam nerede kalacaklar?
Wo essen sie werden?
Nerde yemek yerler?
Hava durumu ile ilgili cümleler
Wie wird das Wetter sein?
Hava nasıl olacak?
Am nächsten Wochenende wird es sonnig.
hafta sonu güneşli olacak.
Das Wetter soll schlecht werden.
Hava kötü olacakmis.
Wenn das Wetter gut ist, können wir auch nach ... gehen.
güzelse ... gidebiliriz.
Wenn das Wetter schlecht ist, können wir ins Kino gehen.
Hava kötü ise sinemaya gidebiliriz.
Wenn das Wetter schön ist, kann man grillen.
hava güzel olursa, ızgara yapilabilir
Wie ist die Wettervorhersage?
Hava durumu nasil?
Was sagt die Wettervorhersage?
Hava durumu ne diyor?
Es soll schlechter / besser werden.
Daha kötü / iyi daha iyi olacak.
Es soll wärmer / kälter werden.
Daha sıcak / soğuk olacak.
Es sind minus sechs Grad.
Sicaklik eksi altı derece.
Es sind über 30 Grad.
30 derecenin üzerinde.
İkram ile ilgili cümleler
Wird/Werden Tee und Kaffee serviert?
çay ve kahve servis edilir mi?
Natürlich werden Tee und Kaffee serviert.
Tabii ki, çay ve kahve servis edilir.
Dann müssen wir Kaffee, Tee und Snacks kaufen.
O zaman kahve, çay ve atistirmalik almak zorundayız.
Wir können diese online bestellen.
Bunları internetten sipariş edebiliriz.
Das ist eine gute Idee. Ich kann mich darum kümmern.
Bu iyi bir fikir. Bununla ben ilgilenebilirim.
Soll ich etwas zu essen und zu trinken kaufen?
Yiyecek ve içecek bir şeyler almalı mıyım?
Wollen wir Essen und Getränke schon vorher kaufen?
Önceden yiyecek ve içecek alalim mi?
Wie soll das Catering sein?
Yemek servisi nasil olmali?
Wir sollten uns eine Artikelliste fertigen: z.B. Tischdecken aus Tuch oder Papier, Gläser für jedes Getränk.
Bir eşya listesi yapmalıyız: ör. Bez veya kağıt masa örtüleri, her içecek için bardak.
Wenn wir eine gute Party planen möchten, erstellen wir am besten einen Menüplan.
Iyi bir parti düzenlemek istiyorsak, bir menü planı oluşturmak en iyisidir.
Welche Getränke sollte es geben?
Hangi içecekler mevcut olmalıdır?
Man kann Getränke vor der Party einkaufen.
Partiden önce içecekler satın alinabilir.
Ich kann z.b. Süßigkeiten mitbringen oder einen Kuchen backen.
Ben tatlılari getirebilirim veya bir pasta pişirebilirim.
Bütçe ile ilgili cümleler
Haben wir genug Geld für diese Aufgabe?
Bu görev için yeterli paramız var mı?
Wir haben ein Budget von 5000 Euro für diese Mission/Aufgabe.
Bu görev için 5000 Avro bütçemiz var.
Unser Budget reicht für diese Aufgabe aus.
bu görev için yeterli.
Wie viel kostet das?
Maliyeti ne kadar?
Wir könnten von allen Kollegen Geld einsammeln.
Tüm arkadaşlarımızdan para toplayabiliriz.
Ich denke wir sollten 5 Euro von allen sammeln.
Bence herkesten 5 Euro almalıyız.
Ich werde damit erledigen.
Bunu halledecegim.
Hediye ile ilgili cümleler
Wir sollen ein Geburtstagsgeschenk kaufen.
Doğum günü hediyesi almamız gerekiyor.
Wollen wir ein gemeinsames Geschenk kaufen?
Birlikte bir hediye alalim mi?
Was wollen wir ihr schenken? Hast du eine Idee?
Ona ne hediye vermek istiyoruz? Herhangi bir fikrin var mı?
Welches Geschenk kaufen wir für unsere Freunde?
Arkadaşlarımız için ne hediye alıyoruz?
Wir können von allen Kollegen Geld einsammeln und gemeinsam ein Geschenk kaufen.
Tüm arkadaşlarımızdan para toplayabilir ve birlikte bir hediye alabiliriz.
Ich glaube, wir könnten eine Uhr kaufen? Weil …. sich für Uhren interessiert.
Bence saat alabiliriz. Çünkü …. saatler ile ilgileniyor.
Buluşma ile ilgili
Wann sollen/wollen wir uns treffen?
Ne zaman buluşmalıyız?
Wann sollen/wollen wir uns verabreden?
Ne zaman kararlastirmalıyız/bulismaliyiz?
Wir können uns am Samstag treffen. Wo sollen wir uns treffen?
bulusabiliriz. Nerede buluşmalıyız?
Wir können uns vor dem Bahnhof treffen.
Tren istasyonunun önünde buluşabiliriz.
