Dilek Kipleri Sollten & Könnten
(Können-Könnten farkı, Sollen-Sollten farkı)
Bu dilek kipleri modelverb olan sollen ve können ile benzerliğinden dolayı karıtırılmaktadır. Ancak bunlar her ne kadar benzer olsada könnten ve sollten kullanım olarak çok farklı anlamlar ifade etmektedir.(Können-Könnten farkı, Sollen-Sollten farkı)
Bildiğiniz gibi sollen -malı, -meli anlamı taşımaktadır. Ancak kendi düşüncelerimizi belirtirken sollen kullanamayız. Birinin bize tavsiye ettiği şeyi belirtirken sollen kullanabiliriz. Örneğin; doktor ilaç almamızı istemişse eve gittiğimizde annemize anne ilaç almalıyım diye belirtirken sollen kullanabiliriz. birine yapması gereken birşeyi belirtirken ise sollten kullanırız. Eğer bir doktorsanız hastalarınıza ilaç almalısın cümlesini sollen ile değil solten ile kullanmalısınız.
Kısaca solten, malısın melisin anlamına gelmektedir.
Können de ise bana kalem verebilir misiniz derken kullanırsanız elin var mı bunu yapabilecek yeteneğe sahip misin anlamı taşıyacaktır. Bu sebeple günlük hayattada kullanırken rica için können model verbi kullanılmaz. Bir şey isterken rica ederken könnten kelimesi kullanılır.
Kısaca könnten, e bilir misin anlamına gelmektedir.
Bu fillerin çekimleri ise tıpkı modelverblerde olduğu gibidir. Şemada çekimler ayrıca listelenmiştir.
Könnten | Sollten | |
---|---|---|
ich | könnte | sollte |
du | könntest | soltest |
er / sie / es | könnte | sollte |
wir | könnten | sollten |
ihr | könntet | solltet |
sie/sie | könnten | sollten |
Örnekler:
Könnten
Ahmet: Hey Mehmet, es ist mit so was von langweilig. Was könnten wir machen?es ist mir langweilig = sıkılıyorum
es ist mir so was von langweilig = o kadar çok sıkılıyorum ki
Was könnten wir machen = ne yapabiliriz? (Tavsiye istiyor)
Mehmet: Lass uns überlegen. Hmm... Wie wäre es mit schwimmen?
überliegen= hakkında düşünmek
Lass uns überlegen= gel bir düşünelim.
Wie wäre es mit = ne dersin? (kalıptır her yerde kullanabilirsiniz. Arkasına hamburger vs de getirebilirsiniz.)
Ahmet: Nein, das ist zu langweilig
Hayır, bu çok sıkıcı. Zu= çok anlamına gelir.
**Sehr= sayılamayan çok şeyler örneğin; Çok iyi almanca konuşabiliyorum
**Viele= sayılabilen çok şeyler = Örneğin; Çok fazla kalemim var
***Zu = sayılamayan daha çok şeyler = Örneğin; Çok iyi almanca konuşuyorum (Sehr dan daha çok anlamı katar)
Mehmet: Naja, ok! Dann könnten wir vielleicht ins Kino gehen. Es läuft gerade coole Filme.
Tamam, o zaman belki sinemaya gidebiliriz.
Es läuft gerade = şuanda sinemada vizyonda anlamı taşır
Ahmet: Das ist eine tolle Idee!
Bu muhteşem bir fikir.
Solten
-Mamaa... Ich habe sehr starke Husten. Was sollte ich machen? Es geht mir total schlechtAnne çok fazla öksürüyorum. Ne yapmalıyım? Çok kötüyüm.
+Ja, du solltest einen warmen Krautertee trinken. Komm! Ich mache dir jetzt einen
evet, sen sıcak bir bitki çayı içmelisin. Gel ben sana bir tane yapayım şimdi.