Almanca Präpositionen (Edatlar)
Präpositionen nedir?
Präpositionen çeşitleri
- An: bir yere, nesneye ya da kişiye yakın olmak anlamında kullanılır. Örneğin: "Ich bin am Strand" (Ben plajdayım).
- Auf: bir yüzeyin üzerinde bulunmak anlamında kullanılır. Örneğin: "Das Buch liegt auf dem Tisch" (Kitap masanın üzerinde duruyor).
- Hinter: bir şeyin arkasında olmak anlamında kullanılır. Örneğin: "Der Stuhl steht hinter dem Tisch" (Sandalye masanın arkasında duruyor).
- In: bir nesnenin veya yerin içinde olmak anlamında kullanılır. Örneğin: "Ich bin in der Küche" (Ben mutfaktayım).
- Neben: bir şeyin yanında olmak anlamında kullanılır. Örneğin: "Der Stuhl steht neben dem Tisch" (Sandalye masanın yanında duruyor).
- Über: bir şeyin üzerinden geçmek anlamında kullanılır. Örneğin: "Ich gehe über die Brücke" (Köprüden geçiyorum).
- Unter: bir şeyin altında olmak anlamında kullanılır. Örneğin: "Das Buch liegt unter dem Tisch" (Kitap masanın altında duruyor).
- Vor: bir şeyin önünde olmak anlamında kullanılır. Örneğin: "Ich stehe vor dem Haus" (Ev önünde duruyorum).
- Zwischen: iki şey arasında olmak anlamında kullanılır. Örneğin: "Ich bin zwischen den Bäumen" (Ben ağaçların arasındayım).
Almanca Präpositionen kullanımı
Ayrıca, bazı Präpositionen belirli fiillerle kullanılır ve bazıları belirli durumlar için özel olarak kullanılır. Örneğin:
- "Mit" fiili, "birlikte" anlamına gelir ve bir kişi veya şey ile birlikte bir aktivite yapmak için kullanılır. Örneğin: "Ich gehe mit meiner Freundin ins Kino" (Kız arkadaşımla sinemaya gidiyorum).
- "Ohne" fiili, "olmadan" anlamına gelir ve bir şey yapmadan veya sahip olmadan bir aktivite yapmak için kullanılır. Örneğin: "Ich kann nicht ohne Kaffee aufstehen" (Kahvesiz kalkamam).
- "Wegen" fiili, "nedeniyle" anlamına gelir ve bir olayın veya durumun nedenini belirtmek için kullanılır. Örneğin: "Ich bin wegen des Regens zu spät" (Yağmur nedeniyle geç kaldım).
Präpositionen ve Kasus
Örneğin, "in" Präpositionu, isimleri Dativ kasusuyla kullanır. Örneğin: "Ich gehe in dem Park spazieren" (Parkta yürüyüş yapıyorum). Ancak, "auf" Präpositionu, isimleri Akkusativ kasusuyla kullanır. Örneğin: "Ich stelle das Buch auf den Tisch" (Kitabı masanın üzerine koyuyorum).
Sonuç