Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Almanca dilinde "zufällig" kelimesi, "tesadüfi" veya "rastgele" anlamına gelir. Bu kelime, bir olayın veya durumun planlanmamış, beklenmedik veya rastlantısal olduğunu ifade eder. "Zufällig" kelimesi, günlük konuşmalarda ve yazılı metinlerde sıkça kullanılır ve genellikle bir olayın veya durumun beklenmedik bir şekilde gerçekleştiğini belirtmek için kullanılır.
"Zufällig" Kelimesinin Kullanımı
"Zufällig" kelimesi, sıfat olarak kullanılır ve genellikle bir olayın veya durumun beklenmedik veya planlanmamış olduğunu belirtir. Bu kelime, bir olayın veya durumun rastlantısal olduğunu ifade etmek için kullanılır ve genellikle olumlu veya nötr bir anlam taşır.
Zamanlara Göre "Zufällig" Kelimesinin Kullanımı
Präsens (Şimdiki Zaman):
Ich treffe zufällig einen alten Freund. (Tesadüfen eski bir arkadaşla karşılaşıyorum.)
Du findest zufällig Geld auf der Straße. (Sen tesadüfen sokakta para buluyorsun.)
Er/Sie/Es sieht zufällig einen berühmten Schauspieler. (O tesadüfen ünlü bir aktör görüyor.)
Wir entdecken zufällig ein neues Restaurant. (Biz tesadüfen yeni bir restoran keşfediyoruz.)
Ihr hört zufällig ein interessantes Gespräch. (Siz tesadüfen ilginç bir konuşma duyuyorsunuz.)
Sie finden zufällig ein altes Fotoalbum. (Onlar tesadüfen eski bir fotoğraf albümü buluyorlar.)
Präteritum (Geçmiş Zaman):
Ich traf zufällig einen alten Freund. (Tesadüfen eski bir arkadaşla karşılaştım.)
Du fandest zufällig Geld auf der Straße. (Sen tesadüfen sokakta para buldun.)
Er/Sie/Es sah zufällig einen berühmten Schauspieler. (O tesadüfen ünlü bir aktör gördü.)
Wir entdeckten zufällig ein neues Restaurant. (Biz tesadüfen yeni bir restoran keşfettik.)
Ihr hörtet zufällig ein interessantes Gespräch. (Siz tesadüfen ilginç bir konuşma duydunuz.)
Sie fanden zufällig ein altes Fotoalbum. (Onlar tesadüfen eski bir fotoğraf albümü buldular.)
Perfekt (Mükemmel Geçmiş Zaman):
Ich habe zufällig einen alten Freund getroffen. (Tesadüfen eski bir arkadaşla karşılaştım.)
Du hast zufällig Geld auf der Straße gefunden. (Sen tesadüfen sokakta para buldun.)
Er/Sie/Es hat zufällig einen berühmten Schauspieler gesehen. (O tesadüfen ünlü bir aktör gördü.)
Wir haben zufällig ein neues Restaurant entdeckt. (Biz tesadüfen yeni bir restoran keşfettik.)
Ihr habt zufällig ein interessantes Gespräch gehört. (Siz tesadüfen ilginç bir konuşma duydunuz.)
Sie haben zufällig ein altes Fotoalbum gefunden. (Onlar tesadüfen eski bir fotoğraf albümü buldular.)
Olumsuz Cümle Örnekleri
Präsens (Şimdiki Zaman)
Ich treffe nicht zufällig einen alten Freund. (Tesadüfen eski bir arkadaşla karşılaşmıyorum.)
Du findest nicht zufällig Geld auf der Straße. (Sen tesadüfen sokakta para bulmuyorsun.)
Er/Sie/Es sieht nicht zufällig einen berühmten Schauspieler. (O tesadüfen ünlü bir aktör görmüyor.)
Wir entdecken nicht zufällig ein neues Restaurant. (Biz tesadüfen yeni bir restoran keşfetmiyoruz.)
Ihr hört nicht zufällig ein interessantes Gespräch. (Siz tesadüfen ilginç bir konuşma duymuyorsunuz.)
Sie finden nicht zufällig ein altes Fotoalbum. (Onlar tesadüfen eski bir fotoğraf albümü bulmuyorlar.)
Präteritum (Geçmiş Zaman)
Ich traf nicht zufällig einen alten Freund. (Tesadüfen eski bir arkadaşla karşılaşmadım.)
Du fandest nicht zufällig Geld auf der Straße. (Sen tesadüfen sokakta para bulmadın.)
Er/Sie/Es sah nicht zufällig einen berühmten Schauspieler. (O tesadüfen ünlü bir aktör görmedi.)
Wir entdeckten nicht zufällig ein neues Restaurant. (Biz tesadüfen yeni bir restoran keşfetmedik.)
Ihr hörtet nicht zufällig ein interessantes Gespräch. (Siz tesadüfen ilginç bir konuşma duymadınız.)
Sie fanden nicht zufällig ein altes Fotoalbum. (Onlar tesadüfen eski bir fotoğraf albümü bulmadılar.)
Perfekt (Mükemmel Geçmiş Zaman)
Ich habe nicht zufällig einen alten Freund getroffen. (Tesadüfen eski bir arkadaşla karşılaşmadım.)
Du hast nicht zufällig Geld auf der Straße gefunden. (Sen tesadüfen sokakta para bulmadın.)
Er/Sie/Es hat nicht zufällig einen berühmten Schauspieler gesehen. (O tesadüfen ünlü bir aktör görmedi.)
Wir haben nicht zufällig ein neues Restaurant entdeckt. (Biz tesadüfen yeni bir restoran keşfetmedik.)
Ihr habt nicht zufällig ein interessantes Gespräch gehört. (Siz tesadüfen ilginç bir konuşma duymadınız.)
Sie haben nicht zufällig ein altes Fotoalbum gefunden. (Onlar tesadüfen eski bir fotoğraf albümü bulmadılar.)
"Zufällig" Kelimesinin Önemi
"Zufällig" kelimesi, Almanca dilinde günlük yaşamda sıkça kullanılan ve beklenmedik olayları veya durumları ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Bu kelime, sosyal etkileşimlerde ve yazılı metinlerde önemli bir yere sahiptir. Almanca öğrenenler için "zufällig" kelimesinin doğru kullanımı, dilin inceliklerini anlamak ve ifade yeteneklerini geliştirmek açısından önemlidir.